Gelişmekte olan ülkelerde sağlığın korunması, yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve ekonomik düzeyin yükseltilmesi için iyi bir sanitasyon hizmetine ihtiyaç duyulmaktadır. Gelişmiş ülkelerde, sanitasyon kapsamı, hükümetlerin bunu kamu hizmetlerinin bir parçası olarak sağlama taahhüdünün bir sonucu olarak neredeyse %99 iken, gelişmekte olan ülkelerde bu oran yalnızca %50 civarındadır (WHO–UNICEF, 2006). Buna ek olarak, gelişmiş ülkelerde sanitasyon terimi yalnızca kanalizasyon tesisatı için değil, aynı zamanda arıtılmış atık su, çamur ve septajın güvenli bir şekilde bertaraf edilmesi ve yeniden kullanılması için sistemlerin tam olarak uygulanması için de kullanılmaktadır. Bunun aksine, gelişmekte olan ülkelerde sanitasyon terimi çoğunlukla her zaman arıtma tesislerinde son bulmayan kanalizasyonların kullanımı için kullanılır. Aslında, rapor edilen sanitasyon rakamları sıklıkla atık suyun veya dışkının çevreye kontrolsüz bir şekilde atıldığını, arızalı atık su arıtma tesislerinin varlığını veya ilkel ve verimsiz temel sanitasyon tesislerinin bazen çevre kirliliğini kontrol etmek yerine artırmaya katkıda bulunduğunu ortaya koymaz. Sonuç olarak, su kaynaklı hastalıklar gelişmekte olan dünyada milyonlarca insanı etkilemekte ve yüzey ve yer altı su kütlelerinin su kalitesi giderek kötüleşmektedir.

Devamı: https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/B9780444531995000828